Fransız Lape Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Meltem İlter, toplumsal ortamlarda kişinin başkaları tarafından alay edileceği ve yargılanacağı düşünceleri eşliğinde yoğun kaygı yaşamasına neden olan sosyal fobinin neden olduğu sonuçları ve bu soruna dair çözüm önerilerini açıkladı.
Kişilik, tıpkı parmak izi gibi kişisel bir olgudur. Bizi, diğer insanlardan ayıran davranış ve duygusal özelliklerimiz, kişiliğimizi oluşturur. Bu kişisel özellikler, kişiden kişiye ne kadar farklılık gösterirse göstersin; bazen kişiye ve çevresindekilere zarar verecek kadar abartılı olabilir. İşte böyle durumlarda ‘kişilik bozukluğu’ durumundan söz edilmesi gerekir.
Yaygın Anksiyete Bozukluğu (YAB) olan kişilerde ise “sürekli, aşırı ve durumla uygun olmayan bir endişe durumu” söz konusudur. Aşırı endişe, kişinin günlük yaşamını olumsuz yönde etkiler ve hatta olağan yaşam etkinliklerini sürdürmesini engeller. Bu kişiler her durumda olası en kötü sonucu düşünürler, her şey kendi denetimlerinin dışındadır, iyi bir olasılık…
Davranış bozuklukları çeşitli ağırlıklarda ele alınabilir.
Duygusal çatışma ve duygusal gerilimden kaynaklanan kaygı, ruhsal çökkünlük stres gibi ruhsal sıkıntıları azaltarak kişiyi kaygı ve gerginlikten kurtarma, ruhsal uyum yeteneğini arttırma, sosyal ilişkileri olgunlaştırma yeteneği kazandıran tüm teknik yöntem ve uygulamalar Terapi olarak adlandırılır. Terapi nedir? sorusuna kısaca bu şekilde yanıt verebiliriz.
Hayatımıza yön veren bir sınavı geride bıraktık. Bir yıl boyunca hedeflerimize ulaşabilmek ve hayallerimizi gerçekleştirebilmek uğruna aylarca emek harcadık. Saatlerimizi, günlerimizi, aylarımızı alan bu sınavdan başarıyla çıktık.
Genel olarak, kendini sosyal çevreden uzaklaşma, içe kapanıklık ve başaramama korkusu ile gösteren psikolijik probleme özgüven eksikliği denilmektedir. Özgüven kişinin kendi kendini sevmesi, aldığı kararların arkasında durması, her zaman başaracağına inanmasıdır. Özgüven eksikliğinin belirtilerini ve üstesinden gelme yollarını sizin için araştırdık.